13 Mayıs 2021 Perşembe

Hud Suresi Türkçe, Arapça Okunuşu Ve Anlamı: Hud Duası Faziletleri Ve Faydaları (Tefsir Ve Diyanet Meali Dinle) - CNN Türk - Anlamı

Nüzul zamanı surenin konusu üzerinde düşünüldüğü zaman Yunus Suresi ile aynı döneme tekabül ediyor. Yunus suresi sonrasında nazil olduğu apaçık bir şekilde anlaşılmaktadır. Yunus Suresi ile konusu aynıdır. Mekkeli Müşriklere yapılan bu uyarı ile birlikte geçmiş zamanda yapılan hataların ciddi anlamda sonuçlarının olacağı buyrulmaktadır.

Hud Suresi Türkçe, Arapça Okunuşu ve Anlamı

Allah’ın mesajına davetin yanı sıra tavsiyeler bulunmaktadır. Ancak Hud Suresi Yunus Suresi’ne nazaran uyarıların dozu artmıştır. Bunu sahih bir hadisle desteklenmektedir. Bu hadisin konusu surenin nazil olduğu zamana denk gelmektedir. Bu hadiste Hz.Ebu Bekir (Allah ondan razı olsun), Peygamberimizin aleyhisselam’ın son zamanlarda yaşlandığı söylüyor. Rasulullah a.s. Hud Suresi’nin kendisini yaşlandırdığını, buyurmuştur.

Hud Duası Faziletleri ve Faydaları (Tefsir ve Diyanet Meali Dinle)

Hud aleyhisselam Ad kavmine gönderilmişti. Bu kavim büyük saraylarda yaşayan ve aynı zamanda haksızlık üzerine kazanç elde eden bir toplumdu. Büyük binalarıyla övünürlerdi ve putlarından vazgeçmezlerdi. Hud aleyhisselam onları bu konuda uyardı. Tek bir Allah’a iman etmelerini ve putları red etmelerini istedi. Onlar alay etti ve daveti ret etti. Allah’u teala onları şiddetli bir rüzgar ile helak etti. Hud Suresi peygamberlere uyanların kurtulacağı müjdesini vermektedir.

Rasulullah a.s. bir gün yağmur bulutlarının yaklaştığını gördü. Bunun üzerine rengi attı ve korkmaya başladı. Sahabe ‘insanlar yağmur geliyor’ diye seviniyor ama sen korkuyorsun, dediler. Rasulullah, Hud kavmi de bu topluluk gibi seviniyordu. Ama sonunda helak oldular, buyurdu.

Rasulullah sav endişesi, bu surede ‘mühletin sonuna geldiği’ buyrulmaktadır. Bu aşamadan sonra Mekke Müşriklerinin azaba uğrayabileceği korkusu meydana geldi.

Hud Suresinin Konusu

Surenin temel konusu Allah’a şeksiz şüphesiz itaat edilmesi gerektiğidir. Şirkin terk edilmesi, ibadetin ve itaatin Allah’a yapılması ve ahirete endeksli bir dünya yaşantısının kurulması emredilmektedir. Dünyanın debdebesine ve süsüne aldanan insanlar ahireti unuttu. Makam, mevki ve mal hırsı ile Allah’a kulluğu değişti. Bu durumdan vazgeçmeyen bütün insanlar hüsrana uğradı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder