Felak Suresi Medine döneminde inmiştir ve 5 ayetten oluşur. Felak kelimesi sabah aydınlığı anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’in 113. suresidir. Nas Suresi ile birlikte bu iki duaya sığınma sureleri de denmektedir. Nas Suresi de Medine döneminde inmiştir ve 6 ayetten oluşur. Nas kelimesi insanlar anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’in 114’üncü ve son süresidir.
Felak ve Nas duaları tefsiri hakkında çok fazla bilgi bulunmaktadır. Felak ve Nas duaları her türlü kaza, kötülük, tehlike ve nazardan korunmak için günümüzde okunmaktadır. Her ikisi de Kur'an-ı Kerim'in en kısa ve en faziletli surelerindendir.
Felak Suresi Arapça Yazılışı
Felak Suresi Türkçe Okunuşu
- Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
-Kul e'ûzü birabbil felak
- Min şerri mâ halak
- Ve min şerri ğasikın izâ vekab
- Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad
- Ve min şerri hâsidin izâ hased
Felak Suresi Türkçe Meali
-Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
- De ki:"Ben ağaran sabahın Rabbine sığınırım,
- Yarattığı şeylerin şerrinden,
- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
- Ve düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden,
- Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!
Nas Suresi Arapça Yazılışı
Nas Suresi Türkçe Okunuşu
-Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
- Kul e'ûzü birabbinnâs
- Melikinnâs
- İlâhinnâs
- Min şerrilvesvâsilhannâs
- Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi
- Minelcinneti vennâs
Nas Suresi Türkçe Meali
-Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
- De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,
- İnsanların hükümdarına,
- İnsanların ilahına,
- O sinsi vesvesecinin şerrinden.
- O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar.
-Gerek cinlerden, gerek insanlardan.
Felak Suresi Tefsiri
“Sabah” diye çevirdiğimiz felak kelimesi “yarmak” anlamındaki felk (فلق)masdarından isimdir. Yarma ve çatlatma neticesinde meydana gelen şeyin sıfatı olarak kullanılmaktadır. Yaygın yoruma göre burada Allah’ın gece karanlığını yarması neticesinde meydana gelen sabah aydınlığını ifade eder. Ancak, bir sonraki âyetle bağlantısı dikkate alındığında kelimenin, “yokluktan yarılıp çıkan mahlûkat” şeklinde özetleyebileceğimiz daha genel bir anlam içerdiğini kabul etmek gerekir. Buna göre felak kelimesi kâinatın yokluk alanından belki bir patlama ile ilk meydana gelişini ve yaratılışını ifade eder. Bu cümleden olmak üzere arzdan kaynayan pınarlar, bulutlardan boşalan yağmurlar, tohumlardan filiz veren bitkiler, rahimlerden çıkan yavrular gibi Allah’ın kudretiyle bir asıldan, bir kaynaktan ayrılıp çıkan bütün mahlûkat felak kelimesinin kapsamına girer. Ayrıca –Muhammed Esed’in de belirttiği gibi (III, 1324)– felak kelimesinin, “bir belirsizlikten (dönem) sonra hakikatin ortaya çıkışı” şeklindeki tanımı (Tâcü’l-arûs, “flk” md.) dikkate alındığında “sabahın rabbi” deyimiyle “Allah’ın, hakikatin her şekildeki idrakinin kaynağı olduğuna ve bir kimsenin O’na sığınmasının, ‘hakikatin ardından koşmak’ ile eş anlamlı olduğuna” işaret edildiği de düşünülebilir. Eski tefsirlerde felak kelimesine, “cehennemin ismi, cehennemde bir zindanın veya bitkinin ya da kuyunun ismi” gibi –bize göre isabetli olmayan– başka yorumlar da getirilmiştir (meselâ bk. Taberî, XXX, 349-351; Şevkânî, V, 616-617).
Nas Suresi Tefsiri
Allah Teâlâ insanları yaratıp maddî ve mânevî nimetleriyle hem bedenen hem de ruhen beslediği, yetiştirdiği, eğittiği için kendi zâtını rab ismiyle anmıştır. Râgıb el-İsfahânî, “mâlik ve hâkim” diye çevirdiğimiz 2. âyetteki melik kelimesini özetle şöyle açıklar: Melik, emir ve yasaklarla insan topluluğunu yöneten kişidir. Bu kelime özellikle akıllı varlıkları yöneten için kullanılır; meselâ “insanların meliki” denir, “eşyanın meliki” denmez (Müfredâtü’l-Kur’ân, “mlk” md.). Yönetilen bütün insanlar olunca kanunlarıyla, buyruk ve yasaklarıyla onların yöneticisi, mâlik ve hâkimi de Allah’tan başkası değildir. “Mâbud” diye çevirdiğimiz ilâhtan maksat da sadece kendisi ibadete lâyık olan Allah’tır (ilâh hakkında bilgi için bk. Kur’an Yolu, Bakara 2/163). Allah Teâlâ bütün mahlûkatın rabbi olduğu halde burada üç âyette de, “insanlar”ın tekrarlanarak vurgulanması, onların mahlûkatın en üstünü ve en şereflisi olduğuna işarettir. Ayrıca dünyada insanları yöneten hükümdarlar, krallar ve bunları tanrı sayıp tapan kavimler geçmişte görülmüştür, bugün de farklı boyut ve tezahürlerde görülebilmektedir. Bu sebeple sûrede insanların rablerinin de, hükümdarlarının da, ilâhlarının da sadece Allah olduğuna ve yalnızca O’na sığınmak, O’na tapmak, O’nun hükümranlığını tanımak gerektiğine dikkat çekilmiştir.
“Şeytan” diye çevirdiğimiz vesvâs kelimesi, vesveseden türemiş, aşırılık ifade eden bir sıfat olup “çokça vesvese veren” demektir. Vesvese “şüphe, tereddüt, kuruntu, gizli söz, kişinin içinden geçen düşünce” demektir; terim olarak, “zihinde irade dışı beliren ve kişiyi kötü ya da faydasız bir düşünce ve davranışa sürükleyen kaynağı belirsiz fikir, şüphe ve kuruntu” anlamına gelir. Bir kimseye böyle bir düşünceyi telkin etmeye de “vesvese vermek” denir. Vesvese genel olarak insanı kötü, din ve ahlâk dışı davranışlara yönelten bir iç itilme olarak hissedilir. Bu anlamdaki vesvesenin kaynağı şeytandır. Nitekim birçok âyette şeytanın insana vesvese verdiği ifade edilmiştir (meselâ bk. A‘râf 7/20; Tâhâ 20/120). Kötülük sembolü olan şeytan, gerçek bir varlığa sahip olmakla birlikte onun insan üzerindeki etkisini psikolojik yolla gerçekleştirdiği düşünülmektedir (geniş bilgi için bk. Hayati Hökelekli, “Vesvese”, İFAV Ans., IV, 458). Vesvesenin bir diğer kaynağı ise kişinin nefsidir; Kaf sûresinin 16. âyeti de bunu ifade etmektedir.
Vesvâs kelimesi hem insanlara vesvese veren görünmez şeytanı hem de insanları yoldan çıkarmak ve onlara kötülük yaptırmak için gizlice tuzak kuran insan şeytanlarını, şeytan karakterli insanları ifade eder. “Sinsi” diye tercüme ettiğimiz hannâs kelimesi ise “gizli hareket eden ve geride kalmayı âdet haline getiren” anlamında bir sıfattır.
Sûrede cin ve insan şerrinden Allah’a sığınmayı isteyen buyruk, bizce belirsiz bir kaynaktan veya içimizden gelen arzu, duygu ve düşünceler karşısında uyanık olmayı, bunları akıl, vicdan ve dinî değerler süzgecinden geçirmeyi de içermektedir.
Son âyet-i kerîmeden de anlaşıldığı üzere insanları aldatmaya ve doğru yoldan saptırmaya çalışan iki tür şeytan vardır: Birincisi cin şeytanlarıdır ki bunlar insanların içine vesvese düşürerek onları yanlış yola sürüklemek isterler. Her insanın, kendisini kötülüklere sürüklemeye, kötü işleri onun gözünde güzel göstermeye çalışan bir şeytanı vardır. Nitekim Hz. Peygamber, her insanın kendine ait bir cini (şeytanı) bulunduğunu bildirmiştir (Dârimî, “Rikak”, 25; Müsned, I, 385). Başka bir hadiste de “Şeytan âdemoğlunun kan damarlarında dolaşır” buyurulur (bk. Buhârî, “Ahkâm”, 21). İnsanları doğru yoldan saptıran diğer şeytan ise insan şeytanlarıdır. Bunlar, gerçeklik ve değer ölçülerini kaybetmiş, kendilerini nefsânî haz ve arzuların akıntısına kaptırmış, bu mânada şeytanın esiri olmuş, temiz fıtratını kirletmiş, görünmeyen şeytanlar gibi kötülük ve sapkınlık davetçisi olmuş insanlardır.
Felak Nas Suresi Ne İçin Okunur?
Felak ve Nas Sureleri, insanın başına gelebilecek her tür kötülükten korunabilmesi için okunan surelerdir. Nas kelimesi "insanlar" anlamına gelirken, Felak kelime ise "sabah aydınlığı" demektir. Nas ve Felak Sureleri, insanın başına gelebilecek her tür kötülükten korunabilmesi için okunan surelerdir.
Felak ve Nas Suresi Günde Kaç Kere Okunmalıdır?
5 vakit namaz kılmanın ardından 3 kere Felak suresi okunduğunda kişi hem dünyevi hem de semavi kötülüklerden korunmuş olur. Sürekli bir şekilde okunmaya devam ettiğinde haset kişilerin hasetlerinden de etkilenmezler.
Felak Suresinin belalardan korunmak için Müslümanlar tarafından okunması son derece önemlidir. Bu sureyi okuyan kişi tüm belalardan yalnızca Allah'a sığınmaktadır. Bu sureyi okuyup Allah'a sığınan kişiler mutlaka aydınlığa kavuşmaktadır.
Ölüm eşiğinde olan bir kimseye bu sure okunduğunda ruhu bedeninden çok daha kolay bir şekilde çıkacaktır. Uyumadan önce okunması halinde gece boyunca şeytanın ve cinlerin şerrinden korunmuş olurlar.
Nas suresi sabah ve akşam üç kere İhlas ve Felak sureleri ile beraber okunduğunda etkili bir kalkan oluyor. O günkü tüm belaları def etmeye yardımcıdır. Peygamber efendimiz (s.a.v) bu surelerin Allah'a sığınabileceğimiz en güzel surelerden olduğunu buyurmuştur. Ayrıca peygamber efendimiz (s.a.v) Bu surenin Her namaz sonrası okunmasını tavsiye etmiştir.
Felak ve Nas Suresi Kaç Ayet?
Felak Suresi 5 ayetten oluşur. Kur'an'ın 113. suresidir. Sure ismini ilk ayetinde yer alan ve sabah aydınlığı anlamına gelen felâk kelimesinden almıştır
Nas Suresi 6 ayetten oluşur. Kur'an'ın 114. ve son suresidir. Sure ismini her ayetin sonunda yer alan ve insan anlamına gelen nas kelimesinden almıştır.
Felak Nas Suresi Kaçıncı Sayfada?
Felak ve Nas Suresi Kur'an- Kerim içerisinde 604. sayfada bulunmaktadır.
Felak Nas Suresi Kaçıncı Cüzde?
Felak Nas sureleri 30. cüz içerisinde bulunur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder