19 Mayıs 2021 Çarşamba

İHLAS SURESİ OKUNUŞU - İhlas Suresi Anlamı, Arapça Türkçe Oku, Dinle, Meali ve Faziletleri - Sabah - Anlamı

İhlas, kelime olarak dine içtenlikle bağlanmak, samimi olmak anlamını taşır. Mekke döneminde inmiş ve 4 ayetten oluşmuştur. Bazı rivayetlere göre Medine'de indiği de söylenmektedir. Ancak surenin üslup ve içeriğine bakıldığında Mekke'de indiği izlenimine varılır. Beş vakit namazda en sık okunan surelerden bir tanesidir. İhlas Suresi Arapça okunuşu ve Türkçe anlamı birçok kişi tarafından araştırılır. Özellikle ezbere okumak isteyenler İhlas Suresi oku, dinle seçeneğine buradan ulaşabilecekler. İhlas Suresi Türkçe anlamı, Arapça okunuşu, meali ve faziletleri aşağıda yer alıyor.

İHLAS SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Kul hüvellâhü ehad
2- Allâhüssamed
3- Lem yelid ve lem yûled
4- Ve lem yekün lehû küfüven ehad

İHLAS SURESİ TÜRKÇE ANLAMI

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- De ki; O Allah bir tektir.
2- Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir).
3- Doğurmadı ve doğurulmadı
4- O 'na bir denk de olmadı.

İhlas Suresinin ardından AYetel Kürsi okumak için Ayetel Kürsi linkine tıklayınız.

İHLAS SURESİ KONUSU

İhlas Suresi, Müslüman âlemi için mühim bir yere sahiptir. Hadis kaynaklarında faziletleri ile ilgili önemli bilgiler verilmiştir. Bu Sûrede Allah Teâlâ'nın bazı sıfatları veciz bir şekilde anlatılmıştır.

İhlas suresi okunuşu nasıl? Arapça olarak nasıl okunur? Türkçe anlamı nedir? İhlas suresinin faziletleri... | Video

İHLAS SURESİ FAZİLETLERİ

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bu sûrenin önemi ve fazileti hakkında söyle buyurmuştur:

"Varlığım elinde olan Allah'a yemin ederim ki bu sûre Kur'an'ın üçte birine denktir" (Buhârî, "Tevhîd", 1).

"Onu sevmen seni cennete götürür" müjdesini vermiştir (Tirmizî, "Fezâilü'l-Kur'ân", 11, "Tefsîr", 93; diğer hadisler için bk. İbn Kesîr, VIII, 539-546).

Rivayetlerden anlaşıldığına göre Resûl-i Ekrem, gerek müşriklerin gerekse yahudilerle hıristiyanların Allah hakkındaki sorularına cevap olarak İhlâs sûresini okumuştur. Onun farklı zamanlarda sorulan sorulara bu sûre ile cevap vermesi sûrenin o sırada nâzil olduğunu göstermez. Gerçi yahudilerle ilişkiler Medine'ye hicretten sonra başlamış, Necran hıristiyanlarıyla olan münasebetler de hicretin 3. yılında ve Uhud Gazvesi'nden sonra ortaya çıkmıştır. Bazı kaynaklarda yer aldığına göre, "Bize rabbinin nesebini bildir" diyen müşrik kişi Hendek muhasarası kumandanı olup bu muhasara da hicretin 5. yılında gerçekleşmiştir. Ancak İslâm'ın temel iman ilkesini belirleyen bir sûrenin bu kadar geç bir zamanda gelmiş olabileceği zayıf bir ihtimal olarak görülmektedir. Ayrıca dili, üslûbu ve içeriği de Mekkî sûreleri andırmaktadır. Sûre hangi dinî inanıştan gelirse gelsin, hangi fikir ve felsefî düşünceden kaynaklanmış olursa olsun Allah hakkındaki bütün yanlış inanç ve telakkileri ortadan kaldırmak, Allah'ı doğru sıfatlarıyla ve lâyık olduğu özellikleriyle tanıtmak için inmiştir.

İHLAS SURESİ KAÇ AYET?

İhlas Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 11. suresi olma özelliğini taşır. En kısa surelerden birisidir. Tevhid inancının kısa ve öz ifadesi olarak nitelendirilmektedir. Namaz ibadetini yerine getirirken de en sık okunan sureler arasında yer almaktadır. İhlas Suresi, 4 ayetten oluşmuştur.

İHLAS SURESİ ADETLİYKEN OKUNUR MU?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde konuyla ilgili yer alan bilgiler şöyle;

Hanefî, Şâfiî ve Hanbelîlere göre tıpkı cünüp gibi âdetli veya lohusa kadın da Kur'an okuyamaz. Çünkü Hz. Peygamber "Âdetli kadın ve cünüp olan kimse Kur'an'dan hiçbir şey okuyamaz." (Tirmizî, Tahâret, 98; İbn Mâce, Tahâret, 105)

İHLAS SURESİ EZBERLE

İhlas Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en kısa surelerinden birisi olduğu için ezberlemesi de bir hayli kolaydır. Bu sureyi kolaylıkla ezberlemek için peş peşe dinleyebilir ya da üst üste okuyarak rahatlıkla ezberleyebilirsiniz.

İHLAS SURESİ TEFSİRİ

İhlâs sûresinin muhtevasıyla ilgili olarak müfessirlerin üzerinde durdukları en önemli konu, ilk iki âyette yer alan "ahad" ve "samed" kelimelerinin anlam ve içerikleridir. Ahad sıfatı Allah'a nisbet edildiğinde O'nun birliğini, tekliğini ve eşsizliğini ifade eder; bu anlamıyla tenzihî veya selbî sıfatları da içerir. Bu sebeple ahad sıfatının bazı istisnalar dışında Allah'tan başkasına nisbet edilemeyeceği düşünülür. Aynı kökten gelen "vâhid" ise Kur'ân-ı Kerîm'de ve hadislerde Allah'ın sıfatı olarak geçmekle birlikte Allah'tan başka varlıkların sayısal anlamda birliğini ifade etmek için de kullanılmaktadır. Sûrenin ilk âyetinde Allah lafzıyla bütün sübûtî sıfatlara, ahad lafzıyla da selbî sıfatlara işaret edildiği anlaşılmaktadır (ayrıca bk. AHAD).

Samed kelimesi "bir kavmin ilk atası, herkesin kendisine ihtiyacını arzettiği, fakat kendisinin kimsenin yardımına muhtaç olmadığı ulu başkan" gibi anlamlara gelir (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, "ṣmd" md.). Sûredeki bağlamına göre samed, "var oluş bakımından kimseye muhtaç olmayıp her şeyin varlığını kendisine borçlu olduğu vâcibü'l-vücûd" demektir. Buna göre samed kelimesi doğrudan doğruya ahad isminin açıklaması, daha sonra gelen "doğurmamış ve doğmamıştır" âyeti de samed isminin açıklamasıdır (ayrıca bk. SAMED). "Onun bir dengi de olmadı" meâlindeki son âyet ise hem birinci âyetin açıklaması hem de bütünüyle sûrenin bir özetidir.

Sûrenin iki ispat cümlesiyle iki nefiy cümlesinden meydana gelmesi, Allah'ın sübûtî sıfatlarıyla selbî sıfatları arasında bir dengenin kurulması gerektiğine işaret eder. Zira sübûtî sıfatlarda aşırı gidip Allah'ı yalnızca teşbih ve temsil yoluyla tanımaya çalışmak sonuçta insanları teşbih ve tecsîme, hatta çok tanrıcılığa götürebildiği gibi selbî sıfatlarla tanımlamada aşırılığa kaçıp O'nu sadece tenzih yoluyla tanıtmanın da insanları büsbütün red ve inkâra götürme tehlikesi taşıdığı görülmüştür. Böylece sûre, bir yandan İslâm'daki tanrı tasavvurunu açık bir biçimde ifade ederken öte yandan dolaylı olarak diğer dinlerdeki tanrı tasavvurlarının yanlışlığını ortaya koymaktadır.

Kur'ân-ı Kerîm'in bir din kitabı olduğu ve onun âyetlerinin Allah'ı doğru tanıtmayı ve O'na karşı kulluk görevlerini bildirmeyi hedeflediği dikkate alınınca İhlâs sûresinin bütün sûrelerle ilişkisinin bulunduğu görülür. Meselâ Fâtiha sûresindeki, "Biz ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz" meâlindeki âyetle Allah'ın samed ismi arasında böyle bir ilişkinin varlığı dikkat çekmektedir. İhlâs'tan sonra gelen Felak ve Nâs sûrelerinde ise insanlar, "samediyyet" diye ifade edilen Allah'ın büyük lutufkârlığından ve koruyuculuğundan istifade etmeye çağrılmaktadır.

Ezberlemek İsteyenler İçin Diğer Sureler Şöyle;

Fatiha Suresi

Felak Suresi

Fetih Suresi

Nas Suresi

Kadir Suresi

Tebbet Suresi

Fil Suresi

Duha Suresi

Yasin Suresi

Vakıa Suresi

Mülk Suresi

İnşirah Suresi

Maun Suresi

Haşr Suresi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder