17 Mayıs 2021 Pazartesi

Eğitimin anlamı, yöntemi ve araçları değişmek zorunda - Dünya Gazetesi - Anlamı

TEGV Eğitim Programları Müdürü Devrim Uygan, “Öğrenenin liderliği önem kazanıyor” derken, “Teknolojik donanım ve internet erişimi eğitimin devamlılığı ve kalitesinin optimize edilmesi için ön koşul haline geliyor” diye ekliyor. Öğrenme tasarımı uzmanları Mariana Tamashiro ve Saskia Leggett ise “Teknolojiye erişimde eşitsizlikler ortadan kalkmadan, dijitalleşmenin eğitim sistemini yeniden şekillendirmesi imkansız” yorumunu yapıyorlar.

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV), Türkiye’nin önde gelen iş insanlarından ve miras bağışçısı Nirun Şahingiray anısına gerçekleştirdiği 4. Uluslararası Nirun Şahingiray Eğitim Forumu, 22 Mayıs’ta çevrimiçi olarak düzenleniyor. ‘21. Yüzyılda Değişen Öğrenme Kültürü- Değişim hiç bu kadar gerçek olmamıştı’ temalı Forum, dünyadan ve Türkiye’den sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, eğitimciler ve akademisyenlerin katılımıyla 21. yüzyılda değişen öğrenme kültürünün tartışılacağı bir platform sunacak.

Forumda, Wix Education’da Öğrenme Tasarımı ve Topluluk Lideri olarak görev yapan Saskia Leggett ve yaratıcı ve anlamlı öğrenme deneyimleri tasarlayan Mariana Tamashiro ‘Yaratıcı Toplumlar Yetiştirmek’ başlıklı bir sunum yapacak. Forum öncesinde, Leggett ve Tamashiro’nun yanı sıra, TEGV Eğitim Programları Müdürü Devrim Uygan ile, 21. Yüzyılda değişen öğrenme kültürü üzerine konuştuk.

Eğitimcilerin ve öğrencilerin yaşanan durumdan bunalmış olduklarını ifade eden Mariana Tamashiro ve Saskia Leggett, her ülke ve bölgenin, pandeminin yarattığı zorluklar ve fırsatları farklı şekilde değerlendireceğini söylüyorlar. Yorumları şöyle:

Bazıları “ekran”dan bıkarken diğerleri “ekran”a bile erişemedi

“Pandemi sürecinde ekranda kalma süresinin uzunluğu, sosyal etkileşim eksikliği, kaygı ve belirsizlik duyguları, öğrenme açısından nelere öncelik vermemiz gerektiği konusunda farklı düşüncelere yöneltti. Öğrencilerin yaşayabileceği ‘öğrenme eksikliği’ konusu gündeme geldi. Bu süreçte aslında, hangi müfredat standartlarının karşılanamadığına odaklanmak yerine, öğrenmenin ne anlama geldiğine dair bakış açımızı genişletmeye çalışabilirdik. Öte yandan bu sürecin, zorlukları ve engelleri her toplumda farklı yaşandı. Örneğin bazıları ekran önünde çok fazla vakit geçirmekten şikayet ederken, diğerlerinin sorunu ekrana, internete ulaşamamak oldu. Pandemi, eğitim bağlamında, mevcut eşitsizliklerin altını çizdi.”

Önemli olan teknoloji değil teknolojiyi nasıl kullandığımız

“Teknolojiye erişimde eşitsizlikler ortadan kalkmadan, dijitalleşmenin eğitim sistemini yeniden şekillendirmesi imkansız. Bu da, dijitalleşmenin insani boyutunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Aslında dijitalleşme her zaman olumlu olmayabilir: Dijitalin, insan ilişkilerinin yerini alması; yaratıcılığı desteklemek yerine tüketimi desteklemesi de mümkün. Günün sonunda teknoloji, alet çantanızdaki bir araç, ve önemli olan bu araçtan çok, bu aracı nasıl kullandığınız. Gerçekten önemli olanın; ilişkiler, etkileşimler ve bağlantılar olduğunu unutmamak gerek. Teknoloji ve dijitalleşme, ortak yaratımı, insan etkileşimini ve deneyim paylaşımını destekleyen bir araç olmalı.”

Yaratıcı, eğitici ve teknolojik bir ortamı beslememiz gerekiyor

“Yarının dünyasının şekillenmesinde, yaratıcılık, teknoloji ve eğitimin kesiştiği yol haritaları önem taşıyacak şüphesiz. Ama bunun için net bir yol haritası olduğuna inanmıyoruz. İlk olarak, bu kesişimin ne olduğu veya nasıl olması gerektiği konusunda bir fikir birliği yok. İnsanların bireysel özelliklerini öğrenme sürecine dahil etmek, insanların gerçekten neyle ilgilendiklerinin ve onlar için neyin önemli olduğunun keşfedilmesine olanak tanıyabilir. Sonuçta, insanların kendilerini keşfetmelerine olanak tanıyan yaratıcı, eğitici ve teknolojik bir ortamı beslememiz gerekiyor. Eğitimde yaratıcılıktan bahsederken hemen öğrencilere odaklanıyoruz. Oysa bir sistemin sürdürülebilir şekilde yaratıcı olması için, eğitimciler, ebeveynler, politika yapıcılar dahil tüm ekosistemde yaratıcılığı desteklemek gerekiyor. Yaratıcı olmak, belirsizliğe açık olmayı gerektirir. Belirsizlik ise riskli ve rahatsız edici bir durum. Bu zorlukların üstesinden gelmemize yardımcı olacak bir destek sistemi oluşturursak, yaratıcılığı eğitim sistemine gerçekten dahil etme şansımızı artırırız. Bu destek sistemini oluşturmanın bazı yolları şunlar olabilir: Eğitimcilerin fikirlerine açık olmak; öğrencileri gerçekten dinlemek, neyi önemsediklerini, endişelerini anlamak; tüm paydaşlarla ilişkiler geliştirmek için çaba sarf etmek. Bu, kolay ya da hızlı bir süreç değil, ama sürdürülebilir bir süreç.”

TEGV Eğitim Programları Müdürü Devrim Uygan: “Öğretim” yerine “öğrenme” bakış açısı benimsenmeli

“Çağın çocuklarının ve gençlerinin teknolojinin hızına yetişebilmek ve aranan iş gücüne karışabilmeleri için sahip olmaları gereken esnek ve çevik öğrenme becerisini kazanmaları açısından Türkiye’deki eğitim anlayışında ve uygulamalarında köklü bir değişime ihtiyaç var. Eğitimcilerin ‘öğretim’ bakış açısı yerine ‘öğrenme’ bakış açısını benimsemeleri ve öğreten rolünün yerine ‘öğrenme yolculuğuna destek olan’ rolünü kabul etmesi öncelik taşıyor. Bu bakış açısını benimsemek demek, çocuklar için yöntemi, araçları, çıktıları belli olan programlanmış konu aktarımı ve alıştırmalardan vaz geçmek anlamına geliyor. Öğrenenlere tasarlanacak öğrenme yolculuğunun eğitimciler için de tasarlanması gerekiyor. Web araçları ve dijital öğrenme platformları denizinde boğulmadan seçici teknoloji kullanımı ile hazırlanan öğrenme tasarımları örneklerinin çoğaltılması gerekiyor. Diğer bir adım ise teknolojik donanım ve internet erişiminin istisnasız her öğrenenin sahip olmasını sağlamak. Aksi halde, eğitimdeki eşitsizlik katlanarak büyüyecek, toplumsal ve ekonomik sorunlar derinleşecektir. Dönüşüm, Türkiye gibi gelişmekte olan ve genç nüfusun yoğun olduğu ülkeler için fırsatlar ve tehditlerle dolu. En büyük fırsat, doğru eğitim politikaları ve kaynaklarla yaratıcılığını keşfedecek ve teknoloji üretebilecek potansiyele sahip genç nüfus. Ancak, eğitimdeki dönüşüm çok hızlı ve sert. Eğitimin anlamı, tanımı, yapısı, yeri, merkezi, yöntemi, araçları değişmek zorunda. Öğrenme yolculuğu, bireysel öğrenme deneyimleri, öğrenenin liderliği önem kazanırken; teknolojik donanım ve internet erişimi eğitimin devamlılığı ve kalitesinin optimize edilmesi için ön koşul haline geliyor. Bir yandan eğitimciler bu yeni yaklaşımı benimsemeli ve mesleki uygulamalarını ters yüz etmeli, ki bu en zor kısım; diğer yandan teknolojik donanımlarını hızla arttırmalılar. Eğitimde içerikten ziyade bir öğrenme tasarımı ihtiyacı doğdu. Bilgiye erişmek artık kolay ancak bilginin nasıl özümsenip, anlamlı ve yaratıcı bir şekilde kullanılacağı büyük önem taşıyor. TEGV 26 yıldır eğitimde değişime ve gelişime yön verdiği gibi, bu dönemde de değişime kucak açıyor ve paydaşlarını eğitimde değişimi yaratmak ve birlikte gelişmek için diyaloğa davet ediyor. 4. Uluslararası Nirun Şahingiray Eğitim Forumu’nda pandemi sonrası eğitim, öğrenme ve teknoloji, yaratıcı öğrenme ve yaratıcı toplum, dijital çağ yetkinlikleri, eğitimde fırsat eşitliği, sosyal duygusal öğrenme konularını masaya yatıracağız.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder